10 Temmuz 2012 Salı

Satır başlarından X


İşimin en eğlenceli ve huzurlu kısmı şurası.

Yıllar önce dershanede ÖSS’ye hazırlanırken. Tanrı ile aramda geçen bir konuşmayı arkadaşıma anlattım. Beni ilgiyle dinledikten sonra, ‘’Sen ateist misin?’ dedi.


Kutsal dört kitaptaki çelişkiler editoryal hata olabilir mi?


3 gün önce yolda yürürken öyle güzel düştümki, elim, kolum, dizim, bacağım kan revan içinde kaldım. Pantolonum da bile dev bir yırtmaç oluştu. Kimse düştüğüme inanmadı. Ama düşmeyi öyle özlemişim ki ilk acının ardından aldığım haz yüzünden bazı akşamlar kendimi yere atasım geliyor.


Üniversitedeyken bir hocam vardı, siyah saçlarının üstünde grimsi tonlar öyle güzel dağılmıştı ki, her dans dersinde gördüğümde arkadaşlarıma sessizce “Yine yeryüzüne inmiş!..” derdim. Geçenlerde bir fotoğrafını gördüm. “Acep neresi” dememe bile kalmadan, “Tanrılar Dağı” dedi. İçimden “biliyordum, biliyordum” dedim…


Esat, Eset, Esad tartışmalarına on yıllar sonrada olsa “Esed lan Esed” diyerek yüreklere su serpen TDK’ya hele şükür derken; bunu bir muhalefet aracı olarak gören zihniyetlere de “Edi bese” diyorum.

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...