10 Mayıs 2016 Salı

Neden İngilizce öğrenmek istiyorsunuz?

Yana yakıla iyi bir İngilizce kursu arıyorum. Seviye sınavlarının birinden çıkıp diyerine giriyorum.

O arada ülke ne yazktır ki yine kan revan. Akademisyenler “BARIŞ” için bildirileri imzalamış, yayınlaşmış. Hapse atılmışlar!

Bir sınava daha girmek için, otobüse bindim. Orta kapının karşısında sağ köşeye yaslanmışım. Etrafa bakınıyorum. Gözüm gazetede, amcamın biri saydırıyor, teyzem de veriyor veriştiriyor. Amca gazeteyi otobüse okuyor sanki. Bağırıyor. “Vay şeerrrefsizler” Dayanamadım. “Neyler?” diye çıktı ağzımdan, böyle istifrar edercesine. Teyze, “Sana demedi evladım, haberlere diyor. Akademikmiymiş neymiş, PeKaKa’lılara arka çıkmışlar”

Ben. Teyzenin gül cemaline aldanarak. “Yok teyzem onlar savaş bitsin, kimse ölmesin istiyor.” dedim. Amca yavaşça önlerine yuvarladığım topa abanarak vuruyor. “Sen PKK’lı mısın, IŞID’çi misin?”.

Hayda diyerek uzaklaşıyor. Hoppa diyerek iniyorum.

Şimdi ismini verip de reklam yapmayalım. Bir kursa girdim. Gene seviyem belirlendi. Nezaketli bir öğretmenimiz, geldi.  Sanırım çok zamanı yoktu veya biraz da prosedür var, “Yasin Bey neden İngilizce öğrenmek istiyorsunuz?” dedi.

Ağzımdan sere serpe çıkanları döküyorum aşağıya:

“Merak ettiğiniz kitaplar var. Çevrilsin istiyorsunuz da kimse çevirtmiyor onları mesela. (Amca geliyor aklıma, raydan çıkıyor gibiyim amma tatlı tatlı sapıyorum.) Bi de genel, bir sürü insan konuşuyor. Misal otobüste aynı dili konuştuklarımızla anlaşamıyoruz. Aynı dili bilmediklerimle daha büyük sorunlar çıksın istemiyorum.” dedim. Noktayı koydum.

İdareci hanım:
"Anlayamadım pek" dedi.

Sonra özür diledim. Öğrenci sayısını sordum. Ücreti sordum. Öğretmeni sordum.

Derken. Anlaştık.

Sonra, ben başka bi yere kaydoldum.

*Bir de neden İngilizce çalıştığımı soranlar var ama ben “neye çalıştığımı soranları” daha çok seviyorum.

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...